SİZ SORMADAN BİZ YANITLAYALIM,
Aklınızdaki soruları biliyoruz…
Yayınevimize gelen yahut bize telefonla ulaşan tüm yazar adaylarımızdan duyduğumuz soruların özellikle bir kısmının büyük bir paralellik gösterdiğini fark ettik. Bu nedenle bize, yayın sürecimize, yayın sonrası yaşananlara dair birbirinden bağımsız kimi noktaları aşağıda madde madde yazar adaylarımızla paylaşmak istedik. Soru cevap şeklinde klasik bir ‘Sıkça Sorulanlar’ sayfası yerine böyle bir yöntemle o en çok sorulan soruları bir arada yanıtlamış olacağımızı sanıyoruz.
Hadi başlayalım!
…
Karina Yayınevi olarak;
- Her şeyden önce yayıncılığın sınırsız bir dürüstlük ve karşılıklı güvene dayalı bir şekilde ilerlenebilecek bir yol olduğuna inanıyor, yazarlarımızla ilişkilerimizi hep bu temel üzerinde yükseltiyoruz.
- Yayınevimize gelen yahut telefonla ulaşan tüm yazar adaylarımıza hayal satmak yerine kendilerini bekleyen zorlu yolculuğu en açık şekilde, tüm detaylarıyla anlatıyoruz. Her kitabın kendi kaderini kendisinin tayin ettiğinin; kitap yayınlatmak ile bu kitabı okuyucuya ulaştırmak arasındaki sürecin etkenlerinin sadece yazar ve yayınevi olmadığının, aslolan etkenin basılan kitabın talep görmesi olduğunun asla unutulmaması gerektiğinin, talep görmeyen kitapların ne dağıtım kanallarından yeterince faydalanabileceğinin ne de kitapçı raflarında kendine kolaylıkla yer bulabileceğinin altını kalınca çiziyoruz.
- Kitap kapakları konusunda yazarlarımıza belirli sayıda alternatif sunup, birini seçmelerini istemiyoruz. Yayın sürecinin başından itibaren her yazarı tasarım sürecine dahil ederek, gerekirse sayısız kapaklar hazırlayarak yazarın içine en sinen çalışmayı yakalamaya çalışıyoruz.
- Arka kapak yazılarını, yazarın kendi tercihi yoksa biz yazıyoruz; bir kitabın en doğru şekilde tanıtılması için arka kapak yazılarına ayrıca özeniyoruz. Yazar arka kapak yazısını kendisi yazdı ise de o metin üzerinde gerekli düzeltmeleri yapmaksızın yayınlamıyoruz.
- Kitap çıkaracak tüm yazarlarımızın kitapları sözleşmede kaç adet yazıyorsa o kadar basılıyor, bu kitapları ofisimizde bulunan depomuzda ve ayrıca büyük depomuzda muhafaza ettiğimizden, dileyen tüm yazarlarımızı ofisimize ve depomuza gelip, basılmış kitaplarını görmeye davet ediyoruz.
- Sözleşmemizde yer aldığı üzere, bandrol taahhütnameleri ve isbn başvuru belgelerini kitabın yayımının ardından tüm yazarlarımıza gönderiyoruz. Herhangi bir nedenden ötürü bu belgeler eline ulaşmayan tüm yazarlarımızı, yayınevimizden belgeleri ısrarla talep etmeleri konusunda uyarıyoruz.
- Dileyen tüm yazarlarımıza, kitap dağıtım süreçleri başladığında bir şifre ve kullanıcı adı tanımlayarak, onların da dağıtım sürecini anlık takip etmelerini sağlıyoruz. Buradaki verilere dair hangi gün hangi saat fatura bilgileri istenirse, bu bilgilerin o an kendilerine sunulacağının garantisini veriyoruz.
- Sözleşmemizde ne yazıyorsa yayın sürecimiz de öyle işliyor; yazarlarımıza kendi kitaplarını satmıyoruz; bir kitabı basarken size ancak şu kadar adedini veririz, geri kalanını para ödeyerek satın alabilirsiniz vs demiyoruz; kitapları üzerinde tam telif sahibi olan yazarlara, diledikleri an diledikleri kadar kitaplarını yayınevimizden talep etmenin en doğal hakları olduğunu hatırlatıyoruz. (Burada önemli nokta, yazarın telifin tamamına sahip olması. Telife yayınevinin de ortak olduğu yayın paketlerimizde doğal olarak yazar kendisine başta ücretsiz verilen kitap adedinin dışında kitap istediğinde, yayıncının telif payını ödeyerek alıyor.)
- Yazarlardan, basılmış kitaplarından belirli bir adedi yayınevimize bırakmasını talep edip ardından bu kitapları toplu olarak satarak aynı yazardan birden fazla kez kazanç sağlamayı aklımızdan bile geçirmiyoruz. Tam aksine, sözleşmemizde böyle bir taahhüt bulunmamasına rağmen tüm yazarlarımızın kitaplarına dair yıl içinde Kültür Bakanlığı’nın yaptığı toplu alımları takip ediyor, bunlara başvuruyor, başvuru belgelerini yazarlarımızla paylaşıyor ve talep edilen kitapların yazarlarına ödemelerini bakanlıktan geldiği an ilk telif döneminde hemen yapıyoruz.
- Türkiye’nin tüm seçkin kitabevleri ve internet kitapçılarına ulaşma konusunda dağıtım kanallarımızı sürekli açık tutmak için çabalıyoruz. Dönem dönem kendi kontrollerimizi yapıyor, sorun tespit ettiğimiz herhangi bir dağıtım kanalına hemen müdahale ediyoruz.
- Okurlarımız, sağ olsunlar; kitapçılarda kitaplarımızla karşılaştıkça bunu fotoğraflayıp bizimle paylaşıyorlar; bunları kendimize saklamıyor, web sitemiz ve sosyal medya kanallarımızda paylaşarak, hem her yazarın aslında nerelere ulaşma şansına sahip olduğunu hem de yayınevimizden çıkıp talep gören kitapların herhangi bir sorun yaşamadan dağıtıldığını belgeliyoruz.
- Hiç kimseye, olmayacak taahhütler, garantiler vermiyoruz.
- “Kitabınızı ücretsiz basıyoruz” deyip; ardından başka adlarla sizden ücret talep etmiyoruz. Ücretsiz bastığımızı söylediğimiz kitabınızı, üç ay sonra bizden toplu olarak almanızı istemiyoruz. Aksine tüm baskılarımızı “ücretli” şekilde yapıyor; seçtiği pakete göre yazarımızın hakkı olan kitap adetlerini teslim ediyor ve telif ödemesini günü gününe yapıyoruz.
- Fuarlara katılıp, imza günü yapacak yazarlarımızı özel tasarım stantımızda en güzel şekilde okurlarıyla buluşturuyoruz.
- Taahhüt ettiğimiz tüm fuarlara katıldık, katılıyoruz ve katılacağız. Fuar takvimimizi her yıl genişletmek için çaba harcıyoruz.
- Kitap baskılarımızla ilgili spekülasyonlara başvurmuyoruz. Neyse onu duyuruyoruz.
- Yayıncılığın ve yazarlığın her şeyden önce bir heves ve motivasyon işi olduğu bilinciyle yazarlarımıza kitaplarını tanıtabilecekleri aktif yollar, bir karşılığı olabilecek ve düşük maliyetli reklam alanları yaratma konusunda sonuna dek destek oluyoruz, bağlantılı olduğumuz sitelere reklam verme konusunda uygun kampanyalar düzenliyoruz. Ve bunu yaparken göstermelik çalışmalardan uzak duruyor, yazarlarımızın emeklerini boşa harcayacak yönlendirmelerden yahut balon hizmetlerden kaçınıyoruz.
- Olmayan bir ekibimiz varmış gibi göstermiyoruz; yayınevimizde gerek ofis içinde gerek ofis dışında çalışan tüm personelimizi internet sitemizde ilan ediyoruz.
- Her şeyden önemlisi kimseyle kavga etmiyor, kimseyle didişmiyor, sadece işimize bakıyoruz.
- Hassas olduğumuz bir tek konu var: Karşılıklı görev ve yetkilerimizi uzun sözleşmemizde tane tane sıralıyor; bunun en az bizim kadar yazarımızca da bilinmesini ve dikkate alınmasını talep ediyoruz.
- Yaptığımız işten keyif alıyoruz; bizimle bu yolda yürüyecek tüm yazarlar da, başarılı olsunlar olmasınlar, ama yaşadıkları deneyimden mutlaka keyif alsınlar diye çabalıyoruz…