Kitap yayın süreci, bir oldubitti ile sonlandırılabilecek bir süreç değildir. Yayınlanan kitap, önce dağıtımcılara, oradan kitabı satmak isteyen kitabevlerine gönderilir. Kitabevleri belirli periyotlarla sattıkları kitaba dair dağıtımcıya bir telif öderler, dağıtımcılar da kendi paylarını düştükten sonra yayınevinin telifini aktarırlar.
Türkiye şartlarında, bir kitabın telif hakkının %40’ını yazar ve yayıncı, %60’ını dağıtımcı ve kitabevi paylaşmaktadır. Karina Yayınevi, yayınladığı kitaplar için yazarına belirli bir maliyet çıkardığından, kitabın gelirinden doğan payını yazara devretmiştir. Bu nedenle, yazarlarımız, dağıtıma çıkan kitaplarından %40 pay alırlar.
Dağıtımcılar, yılda iki kez, bir yılı dolan kitaplar için yayınevlerine ödeme yaptığından, Karina Yayınevi’de yılda iki ayı telif ödemesi ayı olarak belirlemiştir. Bu aylar, Ekim ve Mart’tır. Bir yılı dolan yazar o yıl bu iki aralıktan hangisine denk geliyorsa o tarihte önceki yılın telifini yayınevinden alır. Burada nihai rakamları dağıtımcılardan gelen bilgiler belirlemektedir.
Yayıncılıkta dokuzuncu yılına giren yayınevimiz, telif ödemeleri konusunda son derece hassastır. Kitabını bastırmak için zaten belirli bir maliyeti yüklenen yazarımızın, öncelikle o maliyeti telafi etmesi ve elbette okurlardan talep gördüğü takdirde ciddi gelirler elde edebilmesi en büyük önceliğimizdir.
Öte yandan, Karina Yayınevi, özellikle düzenli satışı olan yazarları için Okuma Odası adıyla bir e-ticaret sitesine de sahiptir. Bu siteden yapılan kitap satışlarımız da genel dağıtım gelirlerimize eklenerek telif hesabınıza işlenirken, aynı sitenin kitabevlerine yönelik yine yayınevimiz kontrolündeki dağıtım ağı da ölçülebilir, somut bir gelir anlamında yazarlarımız için önemli bir ayrıcalıktır.
Son olarak şunu da hatırlatalım: Kitaplarımızın telifi yazarlarımıza ait olduğundan; basılan kitapların yazar tarafından kendine alınan adedinin (Yazar kaç adet almak isterse o kadar alır) tüm telifi yazara aittir.